İsrail-İran Geriliminin Sağlık Turizmine Etkisi

Orta Doğu’da yaşanan İsrail-İran gerilimi, sadece bölgesel dengeleri değil, küresel ölçekte turizm ve sağlık turizmi sektörlerini de doğrudan etkilemeye başladı. Güvenlik endişeleri, ekonomik belirsizlikler, ulaşım ağlarındaki aksamalar ve genel jeopolitik gerginlikler, turizm hareketlerini ciddi biçimde şekillendiriyor. Peki, bu durum sağlık turizmi için nasıl bir tablo ortaya çıkarıyor?

Bu sürecin etkilerini minimum kayıpla ya da mümkünse bir fırsata dönüştürerek yönetmek, başta Türkiye olmak üzere bölgedeki sağlık destinasyonları için büyük önem taşıyor. Çünkü Türkiye, son 10 yılda benzer pek çok krizle karşılaştı ve bu dönemlerden çıkarılacak değerli dersler var. Gelin, önce bu tecrübeleri hatırlayalım:

Son 10 Yıldaki Kriz Tecrübelerimiz

1️⃣ Suriye İç Savaşı ve Terör Saldırıları

  • Suruç ve Ankara (Gar) bombalamaları gibi büyük saldırılar, turizmde güvenlik endişesi yarattı.

  • Suriye sınırındaki çatışmalar, özellikle bölge turizmini olumsuz etkiledi.

2️⃣ 2016 – Darbe Girişimi ve Güvenlik Krizi

3️⃣ 2016 – Rusya ile Uçak Krizi

4️⃣ 2015–2017 – Terör Tehdidi ve Saldırıları

  • İstanbul Sultanahmet, Atatürk Havalimanı ve Reina gece kulübü saldırıları sonrası, Avrupa ve ABD seyahat uyarılarıyla rezervasyon iptalleri yaşandı.

5️⃣ 2018–2019 – Ekonomik Kriz ve Kur Şoku

  • TL’nin değer kaybı, yabancı turist girişini artırırken, iç turizmde daralma görüldü.

6️⃣ 2020–2021 – COVID-19 Pandemisi

  • Pandemi döneminde global turizm tamamen durdu, sağlık turizmi de büyük darbe aldı.

7️⃣ 2023 – Kahramanmaraş Depremleri

  • Ülke genelinde afet algısı, geçici olarak turizmde düşüşe yol açtı.

8️⃣ 2023–2025 – İsrail-İran Gerilimi

  • Bölgedeki istikrarsızlık, özellikle Orta Doğu kaynaklı hasta akışını yavaşlatıyor.

Kriz = Tehdit + Fırsat

Bir reklamcı ajansı olarak her zaman hatırlatmayı değerli buluyoruz:
Çince’de “kriz” kelimesi iki karakterle yazılır; biri tehlikeyi, diğeri fırsatı temsil eder.
Bu noktada önemli olan, Türkiye'nin odağını “fırsat” yönüne çevirmesidir.

Peki, bu krizi fırsata çevirecek hangi yollar mevcut?

Sağlık Turizminde Krizden Fırsata Geçiş Stratejileri

1️⃣ Bölgesel Hasta Akışının Türkiye’ye Kayması

  • İsrail ve İran sağlık sistemlerinin zayıflaması, çevre pazarlardan Türkiye’ye hasta yönlenmesine yol açabilir.

  • Lübnan, Ürdün, Irak, Filistin gibi ülkeler için Türkiye güvenli ve güçlü bir alternatif olur.

2️⃣ Türkiye’nin “Güvenli Bölge” Konumunun Güçlenmesi

  • Türkiye, Avrupa ve Körfez ülkeleri için “bölgesel sağlık üssü” imajını güçlendirme fırsatı yakalar.

  • Jeopolitik konum sayesinde, savaş bölgesinden uzak ama ulaşılabilir bir merkez olabilir.

3️⃣ Döviz Girdisinin Artması

  • Kriz zamanlarında sağlık hizmeti talebi artar. Türkiye bu talebe cevap verirse, sağlık turizmi gelirlerini artırabilir.

4️⃣ Sağlık Profesyonellerinin Türkiye’ye Yönelmesi

  • İsrail ve İran’daki sağlık profesyonelleri Türkiye’de geçici veya kalıcı olarak çalışmak isteyebilir.

  • Bu da Türkiye için yeni bilgi birikimi, iş gücü ve yatırım fırsatları yaratabilir.

5️⃣ Ajans ve Kliniklerin Yeni Pazar Fırsatları

  • Sağlık turizmi ajansları ve klinikler, yeni pazar dinamiklerini hızlı analiz ederek portföylerini çeşitlendirebilir.

  • İranlı ve İsrailli diasporaların yaşadığı ülkeler hedeflenerek Türkiye’ye hasta yönlendirmeleri artırılabilir.

Sonuç

Bölgedeki jeopolitik gerginlikler her ne kadar risk unsuru taşısa da, Türkiye sağlık turizminde deneyimli bir kriz yöneticisi olarak bu süreçten güçlenerek çıkabilir.

Doğru strateji ve pazarlama adımlarıyla; hem bölgedeki sağlık hizmeti ihtiyacını karşılayabilir, hem de global sağlık turizmi arenasındaki yerini daha da sağlamlaştırabilir.